Giderek formal ortamların dışına çıkan öğrenme deneyimlerinin izlenebilmesi, tanınır ve belgelenebilir hale gelmesi e-öğrenme dünyasının önemli gündemlerinden bir tanesi. Bu yazıda bu başlıktaki yeni gelişmelere yönelik bir giriş yapacağız.
Bugün gerçek dünyada okullar dışında yaygın (non-formal) ve informal öğrenme deneyimlerinin belgelendirilmesine ilişkin hızlı gelişmeler var. Önceki Öğrenmelerin Tanınması başlığı altında işleyen bu süreç, bir kişinin yapılandırılmış bir müfredat kapsamında olmayan, örneğin bir restaurantta çalışarak gerçekleşen öğrenme deneyimlerinin çeşitli kurumlarca tanınması ve belgelenmesi olarak sürüyor. Esasında e-öğrenme dünyasında da benzer bir ihtiyaç ve bu konuda gelişmeler var. Kurumsal dünyada öğrenme deneyimleri öğrenme yönetim sistemlerinin (LMS) dışına taşarken, bu deneyimlerin izlenebilir, değerlendirilebilir ve belgelenebilir olması büyük önem taşıyor.
Sorumuz şu: YouTube’da izlenen bir video, bir temada izlenen TED konuşmaları serisi, sanal müzedeki bir gezinti, bir blogda okunan yazı, öğrenme deneyimlerinin ölçülebilir ve tanınır bir bileşeni haline nasıl gelebilecek? Yeni teknolojiler online öğrenme deneyimlerini hızla genişletirken, bu soruya yanıtların da ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz.
Dijital informal öğrenme dünyası
Bugün kişilerin işlerine ilişkin öğrenme deneyimleri kurumların LMS’lerinin içinde sunulan içerikler ve bunların tamamlanıp tamamlanmadığının bilgisiyle sınırlı kalmıyor, ötesine geçiyor. Hatta, kişilerin kendi kurumlarında yerleşik LMS’lerinden öğrendiklerinin yaptıkları işe ilişkin başka online kaynaklardan edindiklerinin yanında küçük bir bölümü oluşturduğunu söylemek mümkün. Kurumsal öğrenme platformlarını online dünyanın formal öğrenmelerini sağlayan yapılar olarak ele alırsak, çalışanlar bir taraftan Udemy, Coursera gibi platformlar üzerinden non-formal, TED konuşmaları, YouTube, çeşitli bloglar üzerinden informal öğrenme deneyimleri ediniyor ve bunlar giderek daha yaygın bir şekilde onların iş hayatlarına yönelik girdiler sağlıyor. Bu bağlamda bunların izlenebilir, değerlendirilebilir ve tanınabilir olması büyük önem taşıyor.
Bugün eğitim yöneticileri, herhangi bir departmandaki çalışanlar için tamamen kendi kurumsal platformlarının dışında eğitim programları hazırlayabilir ve online dünyadaki sınırsız kaynağı izlenebilir öğrenme içeriklerine dönüştürebilir. Ya da tersinden bir çalışanınız size belli bir konuda, farklı kaynaklarda farklı biçimlerde öğrenme içeriklerini takip ettiğini, o konuya hakim olduğunu ve artık kurum içerisinde o konuda uzmanlık bilgisinin gerektiği bir departmanda çalışmaya hazır olduğunu söyleyebilir. Peki eğitim yöneticisi bu iki farklı durumda da gerekli izleme ve sonucunda belgelendirmeyi nasıl gerçekleştirecek?
SCORM’dan TinCan’a giden yol
İşte e-öğrenme dünyasındaki yeni standartlar giderek bu kapalı ve büyük önem taşıyan dünyanın kapılarını aralıyor. SCORM standartlarından yeni nesil SCORM olarak da anılan TinCan (ExperienceAPI) yapısına giden gelişim, bu kapalı kapının anahtarlarını taşıyor. e-öğrenme dünyasında LMS’lerin dışında gerçekleşen non-formal ve informal öğrenme deneyimlerin izlenebilir ve tanınabilir olması artık böylece mümkün hale geliyor.
Bu yazımız e-öğrenme dünyasında öğrenme analitiği bağlamında önemli bir eşik anlamına gelen bu gelişmelere yönelik bir başlangıç olsun. Blogumuzda bu konuya ilişkin yazmayı sürdüreceğiz.