Yetişkin eğitimi alanının duayenlerinden olarak kabul edilen Malcolm Knowles’un yetişkinlerde öğrenmeye ilişkin teorisinde önemli başlıklardan biri de yetişkinlerin öz-yönelimli olmasına ilişkindir. Knowles, insanların olgunlaştıkça beceri ve bilgi ediniminde giderek artan şekilde öz-yönelimli olduğuna dikkat çeker. Öz-yönelimli öğrenme (Self-directed learning-ÖYÖ) bilgi kaynaklarına bireysel olarak erişimin giderek yaygınlaşmasıyla önümüzdeki yıllarda daha da trend bir konu olacak.
E-öğrenme, bilgi ve görsel tasarımcısı Connie Malamed kendi blogunda ÖYÖ ile işyerlerinde çalışanların nasıl güçlendirileceğine ilişkin bir yazı kaleme aldı. Malamed yetişkinlerin bu ayırt edici özelliğinin desteklenerek, işyerlerinde gereksiz eğitimlere ayrılan kaynakların ve çabaların azaltılmasının mümkün olabileceğini kaydediyor. Yazara göre aynı zamanda çalışanlara ÖYÖ becerilerini kazandırmak, kişiye ve kuruma uzun vade de önemli değerler katabilir.
Formal ve informal öz-yönelimli öğrenme
Malamed yazısında ÖYÖ’nün birçok akademisyen tarafından öngörüler ve planlama içeren formal bir öğrenme süreci olarak tanımladığını belirtiyor. Bu süreçte öğrenenler:
- Becerilerini ve bilgisini değerlendiriyor
- Öğrenmek için neye ihtiyaç duyduklarını belirliyor
- Eksiklerini kapatmak için ihtiyaç duydukları kaynakları ve etkinlikleri belirliyor
- Kaynakları kullanarak faaliyette bulunuyor
- İlerlemelerini değerlendiriyor ve gerekliyse yeni düzenlemeler yapıyor
Malamed ÖYÖ’yü formal bir öğrenme süreci olarak tanımlayanların yanında informal öğrenme kapsamında ele alanların da olduğunu belirtiyor. Buna göre ÖYÖ yetişkinlerin kendilerine ilişkin öğrenme deneyimlerinin gerçekleştiği her anda olabilir. Bu, kendisine sunulan bir fırsattan yararlanarak da olabilir. Bazen de anlık olarak ya da pek planlama içermeden olabilir.
Yanlış kanılar
Malamed yazısında insanların ÖYÖ’ye nasıl dahil olduklarına ilişkin yanlış kanıların olabileceğini hatırlatıyor. Yazar ÖYÖ’nün insanların kafasında bir sürü kitapla bir odaya kitlenmiş bir insan imgesi yaratabileceğini, ancak ÖYÖ’nün bundan çok daha çeşitli ve akıcı olduğunu kaydediyor. Malamed araştırmacıların öz-yönelimli yetişkin öğrenmesini nasıl kavramsallaştırdıklarını şu şekilde açıklıyor:
- ÖYÖ’nün bir izole etkinlik olması gerekmez. ÖYÖ insanların birlikte öğrendiği ve paylaştığı bir faaliyet de olabilir. Eğer bireysel öğrenmeler için de zaman aralıkları tanımlanıyorsa kişiler genelde benzer ilgiye ve amaçlara sahip bir grup içerisinde olmaktan çok faydalanırlar.
- Eğitimciler ya da mentorları da içerebilir. ÖYÖ formal ortamlarda, bir eğitimcinin, mentorun ya da uzmanın rehberliğinde de gerçekleşebilir.
- ÖYÖ herkes için değildir. Bütün yetişkinler ÖYÖ’yü tercih etmeyebilir ya da bu alanda etkili olmayabilir. Bazıları öğrenmeye bu yaklaşıma ilgi duymayabilir ya da böyle bir öğrenme biçimine hazırlıklı olmayabilirler.
- Öğrenme tercihleri etkinliğe göre değişebilir. Öğrenme bir uçta bir eğitimciye bağımlılık, diğer uçta eğitimciden tamamen bağımsızlık içeren bir çizgi olarak düşünülebilir. Yetişkinlerin bu çizgi üzerindeki yeri, etkinlikten etkinliğe değişir.
- Çeşitli gruplardaki insanları cezbeder. Bütün sosyal ve ekonomik gruplardan insanlar ÖYÖ deneyimine dahil olabilir.
- ÖYÖ çabaları genelde deneyimseldir ve informal olarak gerçekleşirler.
- ÖYÖ, mesleki, eğitsel ve kişisel öğrenmeler için etkili bir stratejidir.
- ÖYÖ’nün sınırlılıkları vardır ve her durum için uygun değildir. Kritik becerileri bağımsız olarak öğrenmesi için iş yerinde çok fazla zamana ve maliyete neden olması gibi riskleri olabilir.
- Birçok faydası vardır. ÖYÖ deneyimleri planlamak ve bunları değerlendirmek, eğitimci yönlendirmeli öğrenme deneyimlerinden daha fazla katkı sağlayabilir. Çünkü bu öğrenenlerin spesifik olarak ihtiyaçlarını karşılamada etkili olan bireyselleştirilmiş öğretim ile sonuçlanır.
İşyerinde öz-yönelimli öğrenmeyi desteklemek
Malamed yazısında ÖYÖ’nün mesleki hedeflerin gözden geçirilerek küçük gruplarla ya da bireysel olarak hayata geçirilebileceğini kaydediyor. Yazar sonrasında kişilerin ÖYÖ becerilerini değerlendirmeleri için teşvik edilebileceğini kaydediyor. Malamed, Doyle’un (2008) ÖYÖ’nün nasıl değerlendirilebileceğine ilişkin hazırladığı listeyi işyerinde yetişkin öğrenenler için şu şekilde güncellemiş:
- Kişinin kendi bilgi ve becerilerini değerlendirin
- Öğrenme hedeflerini formüle edin ve bir plan oluşturup, uygulayın
- Nitelikli bilgi kaynaklarını bulun ve değerlendirin
- Bu kaynakların önemli görünen bilgilerini ya da çevrede görünen fırsatları belirleyin
- Bilgileri anlamlı şekilde organize edin
- Yazarak, paylaşarak ve konuşarak yeni bilginin iletişimini kurun
- Zamanı yönetin
- Neyin öğrenildiğini hatırlayın ve yeni bilgi ve beceri uygulamaları yapın
- Kişinin kendi kendine öğrenmesini izleyin ve değerlendirin
Melamed yazısının son bölümünde, kurumların işgüçlerini ÖYÖ için hazırlamaya ve teşvik etmeye yatırım yapmasının akıllıca bir yaklaşım olacağını ifade ediyor. Yazara göre ÖYÖ, değişen ve öngörülemez işyerlerinin güncel ihtiyaçlarını karşılamak için önemli stratejilerden biri. Melamed öğrenmeye bu yaklaşımın hayat boyu öğrenme becerilerini sağlayacağını ve öğrenme kültürünü oluşturmaya katkı koyacağını vurgulayarak yazsını sonlandırıyor.
Malamed, C. (2017). Self-Directed Learning: Empowerment In The Workplace. http://theelearningcoach.com/learning/self-directed-learning/ adresinden alınmıştır.
Yazarın kullandığı kaynaklar
- Doyle, T. Helping Students Learn in a Learner-Centered Environment. A Guide to Facilitating Learning in Higher Education, Stylus, Sterling, VA, 2008.
- Khiat, H. Measuring Self-Directed Learning: A Diagnostic Tool for Adult Learners. Journal of University Teaching and Learning Practice, v12 n2 Article 2, 2015.
- Merriam, S. B. & Bierema, L.L. Adult learning: linking theory and practice. San Francisco, CA : Jossey-Bass, 2014
- Spear, G. E., & Mocker, D. W. The organizing circumstance: Environmental determinants in self-directed learning. Adult Education Quarterly, 35, 1–10, 1984.